Bunu yaparken, birçoğunuzun çocukluğunuzdaki bahçeleri ve o bahçelerdeki keyifli günleri hep anımsadığınızı da düşündük. Bu yüzden de yaz boyunca Pazar günleri “Brunch” düzenlemeye karar verdik. “Brunch” menüsüne, klasik Giritli menüsüne ilaveten, bahçedeki odun ateşli taş fırınımızdan ufak ufak süpriz eklemeler yapıyoruz. Bu da o güne mahsus olarak Girtili klâsiğinin dışına çıktığımız anlamına geliyor.
Fırınımıza belki bir kuzu, belki bir oğlak belki de bir kaz atıyoruz... Kiremitte balık ve hakiki güveç yapiyoruz. Tabii nefis hamur işleri de sizleri bekliyor. Ayrıca güzel ve bereketli memleketimizin bence hakettiği yeri bulamamış yöresel peynir ve zeytin çeşitleri ile kendi yaptığımız reçel ve marmelâtlar, “olmazsa olmaz” otlarımız, “illa ki” zeytinyağlılarımız, pazar günlerinizi renklendirecekler... Kabak çiçeğinden dolma, gelincikle papatyadan yapılmış böreklerin bulunduğu daha neşeli bir sofra olabilir mi? Üstelik az önce bahçemizde oynadığınız tavla partisinin sonunda da “tavlayı rakibinizin koltuk altına” verdiyseniz, değmesinler artık keyfinize...
Dediğim gibi, yazın gelmesiyle soframız daha da şenlendi. Çeşitlerimizi artık ben bile sayamıyorum. “Doğa bugün bize neler vermiş bakalım?” mantığı, ister istemez yazın bereketi karşışında alıp başını gidiyor. Ama gene de ne olursa olsun dünyanın en sağlıklı mutfaklarından sayılan Girit mutfağı sizi hem doyuruyor, hem de kolluyor!
Geçen 8 yıldır, Bodrum, Ankara ve şimdi de Ahırkapı-İstanbul’da kurduğumuz masalarda sizleri hep konuğumuz olarak gördük... "sohbetle-yemek","doğanın verdikleriyle mutfağımızın becerisi", "bizim sunduklarımızla -sizlerin beğenileri","kendinizi evinizde hissetmeniz-bizim bunu hissettirme çabalarımız" bir araya geldikçe “herşey paylaştıkça güzelleşir ve anlam kazanır” yaklaşımı çerçevesinde “GİRİTLİ”nin sadece yemek ve menüyle çerçevesi çizilmiş bir “Restoran” değil, neredeyse bir “Kentliler Kulübü” olmasını sağladı. Bunu hep beraber yarattık ve bu GİRİTLİ ailesinin gurur kaynağı oldu... Hepiniz istediğiniz yerlerde yemek yiyebilirsiniz ama özellikle bizi seçiyorsanız, bizler de bunun değerini bilip, hep “daha fazlasını” “en iyisini” paylaşmak için çalışmayı sürdüreceğiz. Daha uzun yıllar sizlere bizim sofralarımızda sadece yemekleri değil, unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi de sunacağız, paylaşacağız...
Dediğim gibi, yazın gelmesiyle soframız daha da şenlendi. Çeşitlerimizi artık ben bile sayamıyorum. “Doğa bugün bize neler vermiş bakalım?” mantığı, ister istemez yazın bereketi karşışında alıp başını gidiyor. Ama gene de ne olursa olsun dünyanın en sağlıklı mutfaklarından sayılan Girit mutfağı sizi hem doyuruyor, hem de kolluyor!
Geçen 8 yıldır, Bodrum, Ankara ve şimdi de Ahırkapı-İstanbul’da kurduğumuz masalarda sizleri hep konuğumuz olarak gördük... "sohbetle-yemek","doğanın verdikleriyle mutfağımızın becerisi", "bizim sunduklarımızla -sizlerin beğenileri","kendinizi evinizde hissetmeniz-bizim bunu hissettirme çabalarımız" bir araya geldikçe “herşey paylaştıkça güzelleşir ve anlam kazanır” yaklaşımı çerçevesinde “GİRİTLİ”nin sadece yemek ve menüyle çerçevesi çizilmiş bir “Restoran” değil, neredeyse bir “Kentliler Kulübü” olmasını sağladı. Bunu hep beraber yarattık ve bu GİRİTLİ ailesinin gurur kaynağı oldu... Hepiniz istediğiniz yerlerde yemek yiyebilirsiniz ama özellikle bizi seçiyorsanız, bizler de bunun değerini bilip, hep “daha fazlasını” “en iyisini” paylaşmak için çalışmayı sürdüreceğiz. Daha uzun yıllar sizlere bizim sofralarımızda sadece yemekleri değil, unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi de sunacağız, paylaşacağız...
Bahçeye bekliyoruz!
Ayşe ŞENSILAY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder